15 Nisan 2025 09:59

Diyarbakır Barosu hasta mahpuslara dair önerileri bakanlığa ve Meclis’e sundu

Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi, hasta mahpuslara yönelik 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılmasını içeren öneri ve değerlendirmelerini Adalat Bakanlığı, Meclis ve Meclis’teki siyasi partilere sunarak, hasta tutsaklara yönelik yasal düzenleme çağrısında bulundu.

Diyarbakır Barosu, yaptığı açıklamada "hasta mahpuslara yönelik yasal iyileştirmelerin yalnızca bireysel haklar açısından değil, aynı zamanda Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümüne de katkı sunacağın"ı vurguladı.

Hasta mahpusların sağlık hakkı nasıl ihlal ediliyor

Diyarbakır Barosu hasta mahpusların sağlık haklarının yanı sıra yaşam hakkı, insanlık dışı muamele yasağı ve adil yargılanma gibi temel haklarnın da, mevcut mevzuat ve uygulamalar çerçevesinde sistematik biçimde ihlal edidiğini belirtti.

Bu ihlalerin başında keyfi uygulamalar, bağımsız sağlık değerlendirmelerinin yok sayılması, infaz erteleme ve koşullu salıverme imkanlarının sınırlandırılması gibi pek çok yapısal sorun geliyor ve hasta mahpuslar açısından geri dönülmez sonuçlara yol açtığı vurgulandı.

Yetkili kurumları acil ve etkili, insancıl ve evrensel hukuk kurallarına riayet eden yasal düzenlemeleri hayata geçirmeye davet eden baro, yapılmasını öngördüğü iyileştirmeleri de "Hasta Mahpuslara Yonelik Yasal Düzenleme Çağrısı" başlıklı 5 sayfalık raporda topladı.

Koşullu salıverilme düzenlemesinde değişiklik talebi

Diyarbakır Barosu raporunda hasta mahpusların salıverilmeleri önündeki en büyük engelin Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) koşullu salıverilmeyi düzenleyen 17. Maddesi'nden kaynaklandığını vurguladı.

Buna göre "terör suçları"ndan hükümlü olan kişilere yönelik özel infaz ve yargılama usullerini düzenleyen TMK 17. Maddeyle TMK kapsamında ceza alanlar, infaz yasasında yer alan -örneğin, koşullu salıverme süreleri, denetimli serbestlik uygulamaları, infaz erteleme gibi- kimi haklardan istisna tutuluyor.

Hasta mahpuslar açısından 17. Madde'den doğan sorunlar

Diyarbakır Barosu TMK 17. Maddesi'nin hasta mahpuslar açısından doğurduğu engelleri şöyle sıraladı:

  • Bu maddeye dayanılarak, hasta mahpuslar koşullu salıverme, infazın ertelenmesi, denetimli serbestlik gibi düzenlemelerden yararlandırılmamaktadır.
  • Ağır hastalığı olan ya da tek başına yaşamını sürdüremeyen bir kişinin infazının ertelenmesi mümkün değilse, bu “yaşarken ölüm cezası”na dönüşmektedir.
  •  “Toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturabileceği” gibi muğlak gerekçelerle bu kişilerin hapishanede tutulması, hem insan onuruna aykırıdır hem de Anayasa’nın 17. maddesi ile güvence altına alınan “yaşama hakkı”nı ihlal etmektedir.
  • İnfaz Kanunu’ndaki diğer mahpuslara tanınan sağlık temelli hakların TMK hükümlülerine tanınmaması, açıkça ayrımcılıktır. Bu durum hem Anayasa'nın eşitlik ilkesine hem de AİHS’nin 14. maddesine (ayrımcılık yasağı) aykırıdır.
  • Mahpusun iyileşmesi veya hayatta kalması için gerekli sağlık hizmetlerinin sağlanamaması, işkence ve kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmelidir (AİHM, Sulejmanovic v. İtalya, Kudla v. Polonya)

TMK 17. ve 5. Maddeleri derhal yürürlükten kaldırılsın

Diyarbakır Barosu raporunda şu önerileri sundu;

TMK 5. madde nedeniyle cezaların artırılmasının hasta mahpusların yaşam süresi ve tedaviye erişimi açısından hayati riskler doğurduğu, TMK 17. maddenin ise hasta mahpusların infazda insani ve hukuki standartlardan yararlanmasını engelleyerek hukuki eşitliği ortadan kaldırdığı belirtilerek, özellikle hasta mahpuslar açısından TMK 5 ve 17. maddelerinin derhal yürürlükten kaldırılması gerektiği sonucuna ulaşıldığı vurgulandı.

Diyarbakır Barosu ceza infaz sisteminin insan hakları standartlarına uygun hale getirilmesi, adil ve ayrımcılıktan uzak bir ceza rejiminin kurulması amacıyla raporda ayrıntılı şekilde sundukları kanun değişikliklerinin hayata geçirilmesini istedi. (Haber Merkezi)

Evrensel'i Takip Et